Varlığımın kütlesiyle, hacmiyle ve bilinciyle bulunduğu noktada üzerime beni ıslatamayan yoğun, gürültülü ve öfkeli bir yağmur yağıyor. Bu sabah bilincimi hangi kahve fincanında bıraktığımı bilmiyorum. Yazıyorum, telefonla konuşuyorum ve seslerin karşılığına cevaplarımı alfabetik kodlarla veriyorum.