Humus ve Savaş

Ortadoğu’yu bunun için seviyordum. Her zaman bir bilge adam bulabileceğin için

Humus ve Savaş

Portakal çiçeklerinin kokusunun Akdeniz’in tuzuna karıştığı bir sabah önümdeki humus tabağına bakarak bir sigara yaktım. Yanımda Lübnanlı arkadaşım Sam’in iştahla yediği humus tabağından kafamı çevirip Hamra Caddesi’nin kalabalığına gömdüm gözlerimi. Sonra birden kafamı çevirip sordum.

-Ortadoğu’yu seviyor musun Sam?

-Hayır,

-Ben Beyrut’u sevdim.Sanırım her sabah sigaramı Hamra’ya karşı yakabilirim.

- Peki, sen Humus’u seviyor musun? Tabağına dokunmamışsın bile.

-Hayır, humus pek tarzım değil.

-O zaman senin de Ortadoğu’yu pek sevdiğin ve burada yaşayabileceğin söylenemez.

- Neden? Sen humus yiyorsun ve Ortadoğu’yu sevmediğini söylüyorsun ama Beyrut’ta yaşıyorsun.

- Humus yiyorum çünkü bu lanet coğrafyada yaşamak ve hayatta kalmak için bazı şeylere alışırsın. Humus’a alıştığın gibi.  Ama humusa alışamazsan Ortadoğu’yu sevmenin pek anlamı kalmıyor çünkü açlığın sevginin önüne geçer ve ölürsün. Dünyadaki tüm savaşları karnımızı doyurmak için çıkardık. Çölün ortasında herkese yetecek kadar Humus olsaydı bizimkiler 15 sene birbirlerini kesmezlerdi.

-Belki de başka yemeklere alışmalısın Sam. Burası seni mutsuz ediyor belli ki

-Belki de sigarayı bırakıp Humus’u denemelisin. Her neyse karnımızı doyurduysak sana Saida’ya giden bir araba bulmamız lazım. En azından oradakiler daha az humus daha çok balık yiyorlar.

Sonra gülümseyerek yerimden kalktım. Sanırım Saida’da da herkese yetecek kadar balık yokmuş. 15 sene birbirinizi kesmeniz aslında humustan değildi balıktandı sanırım. Bilirsin isyan ilk orada başlamıştı.

-Sonuç olarak karnını doyurmak için birbirini öldüren insanların diyarındayız. İşte tam da bu yüzden Ortadoğu’yu sevmiyorum. Birbirini öldürmek zorunda bırakılan insanların arasında huzurlu olamazsın.

Sonra sustum, cevap vermedim ve yoluma devam ettim ve gülümsedim. Ortadoğu’yu bunun için seviyordum. Her zaman bir bilge adam bulabileceğin için. Batının nevrotik dediklerine burada ermiş dendiği için..

Mayıs 2014 / Hamra Caddesi